Hayat engellerle doludur ve mücadelenin sizi alt etmesine izin vermek kolaydır. Her gün size ne verildiğini kontrol edemeseniz de, nasıl tepki vereceğinizi kontrol edebilirsiniz. Olumlu bir görünüm elinizin altında! Biraz öz-yansıtma ve yeniden çerçeveleme ile olumlu tepki vermeyi ve hayata bakış açınızı iyileştirmeyi öğrenebilirsiniz.
adımlar
Bölüm 1/3: Kendinizle Konuşma Şeklinizi Değiştirme
Adım 1. Olumsuz düşünceyi tanımlayın
Kendinizi olumsuz düşüncelerle sabote ediyor olabilirsiniz ve bunun farkında bile değilsiniz. Sadece olumsuz düşüncelerin ve bunların sizi nasıl etkileyebileceğinin farkına vararak başlayın. Bazı yaygın olumsuz düşünce biçimleri şunları içerir:
- Olumsuzu büyütürken olumlu yönleri filtrelemek veya en aza indirmek.
- Kutuplaşma ya da ortası olmayan şeyleri yalnızca iyi ya da kötü olarak görmek.
- Felaketleştirme veya yalnızca en kötü senaryoyu hayal etme.
Adım 2. Olumlu düşünmeye odaklanın
Biraz pratikle düşüncelerinizi dönüştürmeyi öğrenebilirsiniz. Basit bir kuralı izleyerek başlayın: Kendiniz hakkında bir arkadaşınız hakkında söylemeyeceğiniz hiçbir şeyi söylemeyin. Kendinize karşı nazik olun. Yakın bir arkadaşınızı teşvik ettiğiniz gibi kendinizi teşvik edin.
Adım 3. İyimser olmaya çalışın
Bazı insanların doğal olarak olumlu, bazılarının ise doğal olarak olumsuz olduğu bir yanılgıdır. Gerçekte, iyimserlik pratik gerektirir. Gümüş astarı kasıtlı olarak görmeye çalışın. “Bunu daha önce hiç yapmadım” diye düşünmek yerine kendinize “Bu yeni bir şeyler öğrenmek için bir fırsat” deyin.
Adım 4. “İç eleştirmeninizi” susturmak için çaba gösterin
Hepimizin bizi eleştirmeye veya sorgulamaya meyilli bir iç sesi var. Bu ses bize yeterince iyi olmadığımızı, yetenekli olmadığımızı veya birinin sevgisine layık olmadığımızı söyleyebilir. Bu düşünceler sizi başarısızlıktan veya kalp kırıklığından korumak içindir, ancak gerçekte sizi engellemekten başka bir şey yapmazlar. İç eleştirmeniniz konuştuğunda, kendinize şu soruları sorun.
- Bu düşünceler gerçekten doğru mu?
- Bu düşüncelerin doğru olmaması mümkün mü? Bunların doğru olmayabileceğini kabul edebilir miyim?
- Gerçekten yeterince iyi, yetenekli ve sevilmeye değer biri olma ihtimalimi hayal edebilir miyim?
Adım 5. Geçmişte yaşamayın
Suçluluk, acı veya geçmiş koşullara ilişkin pişmanlıklar sizi aşağı çekiyorsa, bu duyguları serbest bırakmak için çalışabilirsiniz.
- Bir şeyin gitmesine izin vermek için aktif seçimi yapın. Yazın ve/veya yüksek sesle söyleyin.
- Acınızı ifade edin ve/veya sorumluluk alın. Birine söylemen gereken bir şey varsa, söylemen gereken “özür dilerim” olsa bile, söyle.
- Kendinizi ve başkalarını affedin. Herkesin hata yapabileceğini hatırlamaya çalışın. Kimse mükemmel değildir ve herkes bir şansı daha hak eder (siz bile).
Bölüm 2/3: Bakış Açınızı Yeniden Çerçevelemek
Adım 1. Mükemmeliyetçi olmayı bırakın
Hayat asla ya hep ya hiç değildir. Mükemmelliği talep etmek, her zaman yetersiz kalacağımız anlamına gelir. Mükemmeliyetçiliğin üstesinden gelmek için standartlarınızı ayarlayarak başlayın. Kendiniz için diğerlerinden daha yüksek bir standardınız var mı? Sizin durumunuzda başka birinden ne beklersiniz? Bir başkasının bir görevi yerine getirme şeklinden memnunsanız, o zaman kendinize olumlu bir şekilde tanıyın.
Adım 2. Konfor alanınızın dışında bir şey yapın
Kaya tırmanışı, masa tenisi veya resim gibi muhtemelen pek iyi olmadığınız bir şey seçin. Bu görevi kötü yapmak için kendinize izin verin. Doğal olarak mükemmel olmadığınız bir aktivitede neşe bulmaya çalışın. Bu sizi yeni fırsatlara açacak, mükemmeliyetçiliği bırakmanıza yardımcı olacak ve nihayetinde hayata bakış açınızı iyileştirecektir.
Adım 3. Yavaşlayın ve dikkat edin
Nefes almak için bir dakikanızı ayırın. Kendinizin önüne geçmemeye çalışın. Başkalarının ne düşündüğüne daha az odaklanın ve gerçekte ne deneyimlediğinize daha çok odaklanın. Yemeğinizin tadına bakın. Pencereden dışarı bakmak. Anda olmaya çalıştığımızda, anların kendisi çok daha tatlı hale gelir.
Adım 4. Kural icat etmeyi bırakın
Bir sürü "olması gereken" ve "olması gereken" şeyleri taşıma ihtimaliniz var. Bu kısıtlamalar kendinizi suçlu, endişeli veya yargılayıcı hissetmenize neden olabilir. Bunları kendinize uyguladığınızda, kendinizi potansiyel neşe kaynaklarına kapatırsınız. Bunları başkalarına uyguladığınızda, kabadayı veya pislik olma riskiniz vardır. Size hizmet etmeyen yaşam kurallarını bırakın.
Adım 5. Kendinize gülmek ve oynamak için izin verin
Her şeyi bu kadar ciddiye almadığınızda, her türlü durumla daha iyi başa çıkabilirsiniz. Mizah, keyifli anları daha da iyi hale getirebilir veya üzücü, stresli anları biraz daha katlanılabilir hale getirebilir.
- Bir şaka kırın.
- Etrafında koşmak.
- Günlük yaşamda mizah bulun.
Adım 6. Hayatınızdaki iyi şeylere odaklanın
Çoğu zaman, hayatımızı tam önümüzde olan şeyleri arayarak geçiriyoruz. Gerçekten ihtiyacımız olan tek şey rahatlık ve kabul olduğunda, para ya da prestij hayallerinin peşinden gideriz. Sürekli olarak ne istediğinizi düşündüğünüze odaklanmak yerine, sahip olduklarınızı takdir etmek için aktif olarak bir dakikanızı ayırın. Sağlığınıza, yakın zamanda elde ettiğiniz bir başarıya veya sadece bu sabah uyandığınız gerçeğine odaklanın.
Bölüm 3/3: İlişkileriniz Üzerinde Çalışmak
Adım 1. Kendinizi olumlu insanlarla kuşatın
Hayatınızdaki insanların olumlu ve destekleyici olduğundan emin olun. Güvenebileceğiniz insanlarla kendinizi kuşatın. Çevrenizdeki insanlar sık sık dedikodu yapıyor, şikayet ediyor veya çatışma yaratıyorsa, kendinizden uzaklaşmaya başlamak isteyebilirsiniz. Topluluğunuzda yoga dersi veya grup yürüyüşü gibi daha olumlu sosyal fırsatlar arayın.
Adım 2. Hemen sonuca varmaktan kaçının
Ne olacağını zaten bildiğinize inandığınızda, gerçekte ne olduğunu gözlemlemeyi bırakırsınız. Önünüzde ne olduğuna değil, ne düşündüğünüze göre hareket ediyorsunuz. Birinin ne düşündüğünü bildiğinize inandığınızda, onları dinlemeyi bırakırsınız. Bu, çok fazla gereksiz acıya ve çekişmeye neden olabilir. Ani kararlar vermek yerine aktif olarak dinlemeye ve gözlemlemeye çalışın.
Adım 3. Duygularınızdan kaçınmayın
Çoğu zaman, üzücü duygulardan kaçınmak için bizi uyuşturan eylemlerde bulunuruz. Ancak üzüntünün de faydaları vardır: Yaşadığımızı hissettirir. Aslında üzüntü, mutluluk kapasitemizi artıran derinden gençleştirici bir etkiye sahip olabilir. Olumsuz duygular ortaya çıktığında, onlara dikkat edin. Bu duyguları bir yere yazarak veya birisiyle konuşarak işleyin.
Adım 4. Kendi işinize bakın
“Maymunlarım değil, sirkim değil” diyen bir Polonya atasözü vardır. Bu söz bize başkalarının dramalarına katılmamız gerekmediğini hatırlatır. Bu tür drama ve çatışma ruh halinizi büyük ölçüde azaltabilir.
- Başkalarının çatışmalarına müdahale etmemeye çalışın.
- Dedikodu yapmaktan kaçının! İnsanların arkasından konuşmayın.
- Başkalarının sizi tartışmalara çekmesine veya taraf olmanız için baskı yapmasına izin vermeyin.
Adım 5. Nazik olun
Diğer insanlara saygı duymak ve onlarla nazik, olumlu şekillerde etkileşim kurmak için çaba gösterin. Bu sadece kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda diğer olumlu insanları çekmenize de yardımcı olacaktır. Bilim adamları, pozitif olmaya çalıştığımızda (kendimizi mutlu hissetmesek bile) çok çabuk mutlu olduğumuzu kanıtladılar.
İpuçları
- Kendinizi fiziksel olarak forma sokun. Sağlıklı bir vücut, stresle etkili bir şekilde başa çıkmanıza yardımcı olur. Sağlıklı bir vücut sağlıklı bir zihne yol açar!
- Topluluğunuza dahil olun. Bir kilise grubu, yoga kulübü veya dikiş çemberi olsun. Okuldaki veya çevrenizdeki fırsatları araştırın ve insanlarla bağlantı kurmak için çaba gösterin.
- Depresyonda olabileceğinizi düşünüyorsanız, uygun tedavi için bir danışman veya doktorla konuşun.
Uyarılar
- Size kötü davrananlarla kavga etmemeye dikkat edin. Ya onlardan kaçının ya da onlarla sakin, olgun bir şekilde ilgilenin.
- İntihar asla cevap değildir.
- Aile içi veya cinsel istismar mağduruysanız yardım alın! Kimsenin seni suistimal etmeye hakkı yok ama konuşma cesaretini sadece sen bulabilirsin.
- Stres, başa çıkamayacak kadar eziciyse, bir yardım hattını arayın. Dini merkezler ve toplum yardımları aracılığıyla ulaşılabilen birçok kaynak vardır.