İnsanlar duygularını dil, ses (veya ton), yüz ifadeleri ve beden dili aracılığıyla iletir. Dil ve kültür, insanların duygularını nasıl ifade ettiklerini etkileyebilir. Bu farklılıklara rağmen, tüm insanlar belirli temel duyguları yaşarlar. Başkalarındaki duyguları okuma ve bunlara yanıt verme yeteneğiniz, duygusal zeka olarak bilinir. Duygusal zekanızı geliştirerek hem kendinizde hem de başkalarında duygu farkındalığını artırabilirsiniz.
adımlar
Yöntem 1/3: Başkalarındaki Duyguları Analiz Etme
Adım 1. Olumlu ve olumsuz insan duygularını tanıyın
6 evrensel insan duygusu vardır: mutluluk, sürpriz, öfke, korku, üzüntü ve iğrenme. Bunlar iki kategoriye ayrılır: olumlu (mutluluk, şaşkınlık) ve olumsuz (öfke, korku, üzüntü, iğrenme) duygular. Bunları başkalarında tanımlamak için, ne tür eylem ve davranışlarla ilişkili olduklarını bilmeniz gerekir. Bunlar şunları içerir:
- Olumlu duygular stresi azaltır, ruh halini iyileştirir ve hafızamızı ve farkındalığımızı arttırır. Örneğin: mutluluk, sürpriz, sempati, nezaket, sevgi, cesaret, güven, ilham, rahatlama vb.
- Olumsuz duygular stresi artırır, tehditleri tanımamıza ve zorlu durumlarla başa çıkmamıza olanak tanır. Örnekler: üzüntü, korku, öfke, hor görme, iğrenme vb.
- Beynin duyguları ifade etmek ve anlamak için en önemli iki bölgesi amigdala kompleksi ve prefrontal kortekstir. Bu alanlardan herhangi birinin hasar görmesi, birinin duygu okuma yeteneğini bozabilir.
Adım 2. Gözlere ve ağza odaklanın
Genelde insanlar duygularını göz ve/veya ağız yoluyla ifade ederler. Bir kişinin duygu gösterdiği yüz bölgesi kültürden etkilenir. Örneğin, Japonya'da insanlar gözlere odaklanırken, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki insanlar duyguları ağızdan yorumlar. Duyguları okurken, sadece gözlerine değil, tüm yüzlerine bakın.
Yüzlerini görebilmek için yeterince uzakta durun, ancak normal bir konuşma yapın. Yaklaşık 1 1⁄2 4 fit (0,5 ila 1,2 m) kendiniz ve diğer kişi arasında tutmak için iyi bir mesafedir.
Adım 3. Ses tonunu dinleyin
Yüz ifadelerinden sonra, ses tonu insanların duygularını ifade etmedeki en önemli ikinci yoludur. İnsanlar duygularını hem göstermek hem de kontrol etmek için seslerini kullanırlar. Ancak bazı duygular sesle iletilmez. Örneğin, insanlar ses tonundan rahatlamış, stresli, can sıkıntısı, memnuniyet ve güveni kolayca tanımlayabilirler. Ses tonuyla zayıf bir şekilde ifade edilen duygular korku, samimiyet, mutluluk ve üzüntüyü içerir.
- Benzer ses tonları farklı duyguları ifade edebilir. Örneğin, gergin/sert bir ses, güven ve ilgi kadar öfke ve düşmanlıkla da ilişkilidir.
- Fısıltılı veya yumuşak bir ses tonu bir dizi duyguyla ilişkilendirilebilir. Bunlar; gevşeme, memnuniyet, yakınlık, arkadaşlık, üzüntü ve can sıkıntısıdır.
- Yumuşak, soluk bir ses (kişinin konuşurken yüksek sesle nefes aldığı yer) korku, utangaçlık ve sinirlilik ile ilişkilidir.
Adım 4. Genel davranışı ve tavrı gözlemleyin ve not edin
Onlara baktığınızda, arkadaşça bir atmosfer mi sergiliyorlar yoksa daha çekingenler mi? Duygu, siz farkında olmadan bilinçsizce deneyimlenebilir. En iyi kararınızı kullanmak ve içgüdülerinizle hareket etmek bazen duyguları okumanın en iyi yolu olabilir.
- Tepkinizi not ederek başkalarındaki duyguları tanıyın. Çoğu zaman yüz ifademizde, ses tonumuzda ve davranışlarımızda başkalarının duygularını yansıtırız.
- Duygular bulaşıcıdır. Diğer insanlardaki duygulardan etkileniriz. Ruh halimiz ve davranışımız, bir başkasının nasıl hissettiğine bağlı olarak değişir. Bu yüzden biri size gülümserse, muhtemelen siz de gülümsersiniz!
Adım 5. Diğer kişinin fiziksel sağlığını değerlendirin
Duygular sağlığı hem olumlu hem de olumsuz şekillerde etkileyebilir. Bir arkadaş veya aile üyesi hastaysa veya sürekli yorgun hissediyorsa, stresli veya depresyonda olabilirler.
- Akıl hastalığı ve depresyonun fiziksel belirtileri şunlardır: baş ağrısı veya migren, düşük enerji, mide sorunları, sırt ağrısı, yeme alışkanlıklarında değişiklikler ve alkol veya uyuşturucu kullanımı.
- Akıl hastalığı ve depresyonun zihinsel ve duygusal belirtileri şunlardır: kafa karışıklığı, ani ve aşırı ruh hali değişiklikleri, arkadaşlardan soyutlanma, günlük sorunlarla baş edememe ve artan öfke veya şiddet.
Adım 6. Duygusal zekanızı geliştirin ve iyileştirin
Kendinizdeki duyguların daha fazla farkına vararak, diğerlerindeki duyguları tanımayı kendinize öğretin. Duygu zekasının dört dalı şunlardır: (1) kendinizdeki ve diğerlerindeki duyguları algılayabilmek; (2) düşünmeyi teşvik etmek için duyguları kullanın; (3) duyguların önemini anlamak; ve (4) duyguları yönetmek. Duygusal zekayı geliştirmeye yönelik stratejiler şunları içerir:
- Telefonunuzu bırakın ve bilgisayarınızdan uzaklaşın. Günlük olarak yüz yüze iletişim kurarak sosyal becerilerinizi ve sözsüz ipuçlarını okuma yeteneğinizi geliştirin.
- Kendinizde veya başkalarında rahatsız edici veya olumsuz duygulardan geri adım atmayın. Bunlar önemli ve gereklidir. Üzgün veya kızgın hissediyorsanız, geri çekilin ve neden böyle hissettiğinizi düşünün. Ardından, olumsuz duyguyu üç olumlu duyguyla gidermeye çalışın.
- Vücudunuzu dinleyin - midenizdeki bir düğüm stres olabilir veya çırpınan bir kalp cazibe veya heyecan olabilir.
- Düşüncelerinizin ve duygularınızın bir günlüğünü veya kaydını tutun. Haftada birkaç kez durun ve ne yaptığınızı ve nasıl hissettiğinizi yazın. Önceki gece ne kadar uyuduğunuz veya kahvaltıda ne yediğiniz gibi diğer bilgileri de ekleyebilirsiniz.
- Yakın bir arkadaşınızdan veya aile üyenizden – tanıdığınız ve güvendiğiniz birinden – duygularınızı okumasını isteyin. Bazen başkaları bizi bizden daha iyi tanır. Cevapları şaşırtıcı ve anlayışlı olabilir.
Yöntem 2/3: Yüz İfadelerini Yorumlama
Adım 1. Yüz ifadelerini not alın
İçimizde nasıl hissettiğimiz gözlerimizde ve yüzlerimizde ifade edilir. Yüz ifadeleri ile belirli duygu türleri arasındaki ilişkiyi tanımayı öğrenmek, duyguları okuyabilmede uzun bir yol kat eder.
Kanmayın! İnsanlar kızgın ya da üzgün olduklarında mutlu görünmek için yüz ifadelerini manipüle edebilirler – aktörler bunu her zaman inandırıcı bir şekilde yapar. Gerçekten nasıl hissettiklerine dair diğer ipuçlarını arayın. Vücut dillerini veya ses tonlarını not edin. Göz teması kurun - açık, nüfuz eden "soğuk" gözler, "sıcak" bir gülümsemeden farklı bir duygusal durum önerir
Adım 2. Gerçek bir gülümsemeyi tanıyın
Gerçek bir gülümseme, sahte veya zorla yapılandan daha fazla kas kullanır. Ağız ve yanak köşeleri yukarı kaldırılmalıdır. Göz çevresindeki kaslar da gerginse ve “kaz ayakları” oluşuyorsa (gözlerin dış köşelerinde kırışık kümeleri), bu gerçek bir gülümsemenin iyi bir göstergesidir.
Adım 3. Üzüntüyü mutluluktan ayırın
Bu bariz görünebilir, ancak insanlar üzgün olduklarında gülümseyerek gerçek duygularını kontrol etmeye veya gizlemeye çalışırlar. Gerçek ve kendiliğinden duyguların sahtesini yapmak zordur. Üzüntü, çatık (ağız köşelerinin aşağı doğru indirilmesi) ile ilişkilidir. Ayrıca kaşların iç köşelerinin kaldırılmasıyla da ilişkilidir (gürültüye yakın). Ek ipuçları, gözün bir kısmını kaplayan gevşek, sarkık göz kapaklarıdır.
Adım 4. Öfke ve tiksintiyi fark edin
Öfke ve iğrenme genellikle birbiriyle ilişkilendirilir ve benzer yüz ifadeleri oluşturur. İğrendiğimizde, kızdığımızda veya sinirlendiğimizde burnumuzu kırıştırırız.
- Öfke ve küskünlük birine veya bir şeye karşı olabilir. Öfkelendiğimizde kaşlarımızı aşağı çeker, dudaklarımızı büzürüz (sıkarak kenarlarını emeriz) ve gözlerimizi dışarı çıkarırız.
- Öfkenin aksine, biri veya bir şey için hoşlanmama, iğrenme veya küçümseme ifade etmek, kalkık bir üst dudak ve gevşek alt dudak ile ilişkilidir. Kaşlarımızı da aşağı çekeriz ama sinirlendiğimiz zamanki kadar değil.
Adım 5. Korkuyu ve şaşkınlığı tanıyın
Korku olumsuz, sürpriz ise olumlu bir duygu olarak kabul edilirken, hem sempatik sinir sistemini harekete geçirir hem de “savaş ya da kaç” tepkisini tetikler. Beklenmedik bir şey olduğunda, iyi ya da kötü, beynin doğrudan kontrolümüz dışında kalan bir bölümünü uyarır. Bu olduğunda, gözlerimizi sonuna kadar açmak için kaşlarımızı ve göz kapaklarımızı yukarı çekeriz.
- Korktuğumuzda kaşlarımızı da içeri çekeriz (buruna doğru), göz bebeklerimiz daha fazla ışık almak için büyür (büyür) ve ağzımız açıktır. Yüzümüzdeki, özellikle de ağız ve yanağımızdaki kasları da gereriz.
- Şaşırdığımızda, kaşlarımızı kaldırıp çenemizi düşürme eğilimindeyiz. Ağzımız açık ve çevresindeki kaslar gevşemiş ve gevşemiştir.
Yöntem 3/3: Duyguları Başka Şekillerde Okumak
Adım 1. Sözsüz ipuçlarını arayın
Yüz ifadesi ve ses tonuna ek olarak, insanlar duygularını başka şekillerde de ifade ederler. Sözsüz ipuçları yanıltıcı olsa da, onları almayı öğrenmek duyguları okumanıza yardımcı olabilir. Duyguları ileten önemli sözsüz ipuçları vücut hareketleri, duruş ve göz temasıdır. Hareketli ve hareketli görünüp görünmediklerini veya sert ve gergin görünüp görünmediklerini fark etmeye çalışın. Ayrıca, dik durup göz teması kuruyorlar mı, yoksa omuzlarını mı kamburlaştırıyorlar, elleriyle oynuyorlar mı veya kollarını çaprazlıyorlar mı?
- Etrafta dolaşmak ve dik durmak, kendilerini açık ve rahat hissettiklerini gösterir. Ancak, yüksek sesle birlikte çok fazla hareket (örneğin enerjik kol sallama) heyecanlı veya kızgın oldukları anlamına gelebilir.
- Kamburlaşmış omuzlar, sakin bir ses ve çapraz kollar kendilerini rahatsız veya gergin hissettiklerinin işaretidir. Sizinle göz teması kurmayı reddederlerse, üzgün oldukları veya kendilerini suçlu hissettikleri anlamına gelebilir.
- Kültürün, sosyal durumların ve bireysel kişiliklerin, duyguları beden dili aracılığıyla nasıl ifade ettiğimizi etkilediğini unutmayın. Bu anlamda yüz ifadeleri daha evrensel ve güvenilir kabul edilir. Örneğin, İtalyanlar konuşurken kollarını hareket ettirme eğilimindedir, ancak bu Japonya'da kaba olarak kabul edilebilir. Veya Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da göz teması kurmak bir saygı göstergesidir, ancak bazı Asya ve Afrika kültürlerinde kaba veya saldırgan olarak kabul edilir.
Adım 2. Vücut hareketlerine ve duruşlarına dikkat edin
Yüze ek olarak tüm vücuda odaklanmak, duyguları okumanın ve yorumlamanın en iyi yoludur. Duruş ve vücut hareketleri sadece duyguyu değil, aynı zamanda bir duygunun yoğunluğunu da yansıtır. Olumlu ve olumsuz duyguların dereceleri vardır. Örneğin, olumlu duygular ilgiliden (düşük) coşkuluya (yüksek) ve olumsuzdan üzüntüden (düşük) şiddetli öfkeye (yüksek) kadar değişir.
-
Omuzlar ve gövde: Omuzları kamburlaştırmak ve öne eğilmek yoğun öfke ile ilişkilidir. Tersine, geriye yaslanmak panik veya korku belirtisi olabilir. Omuzları geride ve başları dik olarak dik dururlarsa, bu kendilerini güvende hissettiklerinin bir işaretidir. Ancak, omuzlarını kamburlaştırırlarsa veya öne düşerlerse, sempati arıyorlar, sıkılıyorlar veya gergin hissediyorlar.
Duygu Adım 13'ü Okuyun Madde 1 -
Kollar ve eller: Üzgünlerse, muhtemelen kollarını yanlarına koyar ve ellerini ceplerine sokarlar. Sinirlenirlerse veya sinirlenirlerse, bir kollarını yanlarına veya kalçalarına koyabilir ve karşı elleriyle (ellerini işaret ederek veya düz avuç içi) hareket edebilirler. Kayıtsız hissederlerse veya umursamazlarsa, ellerini arkalarına koyarlar.
Duygu Adım 13'ü Okuyun Madde 2 -
Bacaklar ve ayaklar: Bacaklarını sallarlarsa veya ayak parmaklarına vururlarsa, endişeli, sinirli veya aceleci olabilirler. Ancak, bazı insanlar doğal olarak otururken bacaklarını sallarlar ve hiçbir anlam ifade etmezler.
Duygu Adım 13'ü Okuyun Madde 3
Adım 3. “Savaş ya da kaç” belirtileri arayın
Beklenmedik bir şey olduğunda, iyi ya da kötü, beynin doğrudan kontrolümüz dışında kalan bir bölümünü uyarır. Bu, genişlemiş öğrenciler, hızlı nefes alma, artan terleme ve kalp atış hızının artması gibi fiziksel tepkilerle sonuçlanır. Terli avuç içi veya koltuk altı, kırmızı veya kızarmış yüz veya el sıkışma gibi belirtilere bakarak gergin, stresli veya endişeli olup olmadıklarını anlayabilirsiniz.
Erkekler üzgün veya stresli olduklarında saldırganlık, hayal kırıklığı ve öfke belirtileri gösterme eğilimindedirler. Aksine, kadınlar daha konuşkan hale gelebilir veya sosyal destek arayabilir. Kişiliklerine bağlı olarak, bazı erkekler ve kadınlar olumsuz duygular yaşarken daha içine kapanık ve sessiz olurlar
Adım 4. Nasıl hissettiklerini sorun
Bazen duyguları okumanın en iyi yolu doğrudan olmaktır. Diğer kişi, iyi olmadığında yalan söyleyip iyi olduğunu söylese de, sormaktan asla zarar gelmez. Yüz ifadesi ve beden dili ile birlikte ses tonunu not ederek satır aralarını okumak için yanıtlarını da kullanabilirsiniz. Ayrıca, içlerinde nasıl hissettiklerini gösteren belirli sözlü ipuçlarını da arayabilirsiniz. Örneğin, sıkılırlarsa veya üzgünlerse, daha yavaş ve daha düşük bir frekansta konuşurlar. Heyecanlanırlarsa veya üzülürlerse seslerinin hızı ve sıklığı artacaktır.
Onlarla grup halinde konuşmak yerine yalnız konuşmayı deneyin. Güvenilir bir arkadaş veya aile üyesiyle birlikteyseler, duyguları konusunda daha açık ve dürüst olabilirler
İpuçları
- Bu duyguların gerçekte nasıl göründüğünü görmek için üzgün, mutlu, heyecanlı ve diğer duygulara sahip olduğunu bildiğiniz birine bakmayı deneyin. Sonra onu başka insanlarda tespit etmeye çalışın.
- Çevrenizdeki insanların nasıl hissettiğini düşündüğünüzü tahmin ederek pratik yapın. Birinin mutlu göründüğünü düşünüyorsanız, ona iyi bir şey olup olmadığını sorarak tahmininizi onaylayın.
- Başkalarının duygularını okumadan önce arkadaşlarınızla veya ailenizle pratik yapmayı deneyin. Öğle veya akşam yemeklerinde dolaşın ve duygularınızı birbirinizle paylaşın.
- Kişiye farklı sorular sormayı deneyin. “Nasılsın” veya “dün ne yaptın” gibi gündelik, temel sorularla başlayın. Daha sonra “nasılsınız (aile üyenizin veya arkadaşınızın adı” veya “seninle (önemli bir kişi) nasıl gidiyor” gibi kişisel sorulara geçin. Tepkilerine bakın, ancak rahatsız olurlarsa durun.
- Bazı insanlar duygularını paylaşmak istemezler. Özel hayatına burnunu sokma.
Uyarılar
- Duyguları okumak kesin bir bilim değildir. İnsanların duygularını farklı şekillerde ifade ettiğinin farkında olun ve birinin gerçekten nasıl hissettiği hakkında sonuçlara varmaktan kaçının.
- Tamamen yabancı birinin duygularını okumaya çalışıyorsanız, onlara bakmaktan veya kaba görünmekten kaçının.
- Duygularını bilerek gizleyebileceklerinin farkında olun. Bunun nedeni, zihinsel veya duygusal istismara maruz kalmaları veya yaşamlarında zor bir durumla uğraşmaları olabilir. Duygularını saklama kararlarına saygı duyarak iyi bir arkadaş olun.
